Evlilik yýl dönümümüzde, karým Pelin’e sürpriz yapmak istiyordum. Hep istediði, ama bütçemizin çok üstünde, yeni açýlmýþ ünlü bir bara götürdüm. Maddi durumum elvermediði için, bunun için karýmdan habersiz bankadan gereksinim kredisi çekmiþtim. Ama o gece barýn özel bir parti için kapalý olduðunu öðrenince üzülmüþ, kapýdaki görevliyi ikna edip girmeye çalýþýyorduk. O sýrada yanýmýzda beliren iyi giyimli orta yaþlý bir adam, kapýdaki görevliye, “Onlar benimle beraberler!” deyince, görevli elindeki listeye bile bakmadan yana çekildi...
Adamla birlikte içeri giriverdik. Çok sevinmiþtik. Ýltimaslý bir durumda olmak da çok hoþumuza gitmiþti. Pelin’le birbirimize bakýp gülüyorduk. Karým Pelin varlýklý bir ortamda, oldukça þýmarýk büyümüþtü. 4 yýl önce babasýnýn iflasýndan nihayetraki hayatýna halen alýþamamýþtý. O varlikli rahat hayatý doðal hakký olarak görüyordu. Ben de Pelin’in hak ettiði hayatý yaþamasýný istiyordum. Onun için buraya girmiþ olmak bizi özellikle mutlu etmiþti. Kalabalýðýn çok seçkin olduðu belliydi...
Ýçerde adama gülümseyerek elimizi uzattýk. “Ben Kerem!” dedim. Karým da, “Ben de Pelin!” dedi. Adam da kendini tanýttý. Ýsmi Nusret imiþ. Benimle el sýkýþtý. Sonra da karýmýn gözlerinin içine bakarak, iki eliyle tuttuðu elini öptü. Pelin’in ürperdiðini gözlerimle gördüm...
Bardaki parti, yayýna yeni baþlayan bir derginin tanýtýmý içinmiþ. Nusret beyle sohbete baþladýk. Eski bir Ýstanbul ailesinden geldiði belliydi. Yakýþýklý deðildi, ama baþka bir çekiciliði vardý. Ýçkiler su gibi içildikce samimiyet artýyor, ama iliþkinin dengesi hiç deðiþmiyordu. Biz ona hep Nusret bey diyorduk, o da bize Pelin ve Kerem. Nusret beyin 45 yaþýnda ve konutli olduðunu, bizim yaþlarýmýzda bir oðluyla bir kýzýnýn olduðunu öðrendik. Biz de ona üniversiteyi bitirir bitirmez konutlendiðimizi ve þimdi 2 yýllýk konutli olduðumuzu söyledik.
Nusret bey anlattýðý hikayelerde çapkýnlýðý konusunda hiç çekingen deðildi. Ama direkt olarak da Pelin’e asýlmýyordu. Sakin ve aðýr tavrý ona gittikçe daha çok saygý duymamýzý saðlýyordu. Karým bu tür erkeklere her zaman ilgi duyardý. Nusret beyin esprilerine gittikçe daha çok gülüyor, anlattýðý hikayelere gereðinden fazla olumlu tepki gösteriyordu. Her halinden onu etkilemeye çalýþtýðý belliydi. Nusret bey garsona sürekli içkilerimizi tazelemesini söylerken, bize gösterdiði ilginin benim de hoþuma gittiðini hissettim...
Nusret bey bir fasila bize, “Siz keyfinize bakýn, ben biraz ayrýlacaðým!” dedi. Yakýnýmýzdaki bir grubun yanýna gitti. Onlar konuþurken iraktan seyretmeye baþladýk. Herkes ne kadar saygý gösteriyor, önem veriyordu Nusret beye. Karým gözlerini ona dikmiþ, “Ne kadar etkileyici biri. Deli gibi istiyorum onu!” dedi. O anda artýk benim engelleyebileceðim bir þey olmadýðýný biliyordum. Karým kývýrtarak benden iraklaþtý. Dans eden kalabalýðýn fasilasýna karýþtý. Herkesin ilgisini çekmesi fazla zaman almadý.
Pelin’in üstündeki mavi dar mini esbap sütun gibi bacaklarýný cömertçe sergiliyordu. Etrafta baþka çekici kýzlar olmasýna raðmen, bütün erkeklerin ilgisi ondaydý. Dans ederken incecik kumaþýn altýnda titreyen diri göðüslerinin sütyensiz olduðu belliydi. Etrafýndaki erkeklerin sayýsý kýsa zamanda üç olmuþtu. Uzun dalgalý sarý saçlarý daðýlýrken ýþýkta parlýyordu. Yuvarlacýk çýkýk poposu her salýnýþýnda baþka bir güzel görünüyordu. Pelin etrafýndaki erkeklere pas verirken, fasila sýra da Nusret beye çapkýn bakýþlar atýyordu. Ýstediðinin Nusret bey olduðu aþikardý.
Nusret bey bir süre nihayetra icinde olduðu gruptan ayrýlýp yanýma geldi. Benimle beraber karýmý seyretmeye baþladý. Bana dönüp, “Karýn tam bir felaket. Çok seksi. Lolita gibi!” dedi kendinden emin bir gülümsemeyle. Sanki karýmdan deðil de, satýþa çýkardýðým bir fahiþeden bahsediyordu. Çocukça bir mutlulukle gülümseyerek, “Teþekkür ederim. Öyledir benim karým!” dedim. Sevincim karýmýn istediði oluyor diye miydi, hayirsa benim de saygý duyduðum biri ondan hoþlandý diye miydi bilemedim.
15-20 dakika nihayetra Nusret bey gözünü ayýrmadan izlediði karýma eliyle gel iþareti yaptý. Karým dans etmeye devam ederek diðer erkeklerin fasilasýndan süzülüp yanýmýza geldi. Yüksek sesli müzikten sesini duyurabilmek için karýmý belinden tutup kulaðýna baðýrarak, “Ne kadar güzel dans ediyorsun sen!” dedi. Pelin müziðin ritmiyle halen oynatýp durduðu kalçalarýnda okþarcasýna dolaþan ele aldýrmadan, “Güzel dans ederim. Özellikle hoþuma giden bir erkeðin önünde olursam!” diyerek yanýtladý. Nusret bey sanki anlamamýþ gibi, “Kimmiþ o þanslý erkek?” diye sordu. Pelin elini uzatýp Nusret beyin kalçasýný okþayan kürek gibi elini tuttu, sýmsýký poposuna bastýrdý ve gözlerinin içine bakarak, “Sizin!” dedi.
Nusret bey zaten görebildiði þeyi karýmýn aðzýndan duymaktan mutlu gülümsedi. Ne benden, ne de etraftakilerden çekiniyorlardý. Pelin artýk konuþurken ona dokunuyor, gözlerinin içine bakýyor, genç kýz gülücükleriyle ve fasilada isterik kahkahalar ile süslüyordu sözlerini. Bu hale geldiðinde karýmýn karþýsýndaki erkeðe teslim olduðunu biliyordum. Yaþlý kurdun da bunu benden çok daha iyi bildiðinden hiç þüphem hayirtu.
Nusret beyin arkadaþý olduðunu tahmin ettiðim bir yaþýtý bir erkek yaklaþýp, “Nasýlsýn Nusret?” diyene kadar bir birlerine kur yapmaya devam etiler. Nusret bey arkadaþýný baþýndan acele savmasýný bildi. Sonra da karýmýn elinden tutup, “Gelin çocuklar, daha sakin bir yere gidelim!” dedi. Nusret bey Pelin ile el ele, ben de yanlarýnda, çýkýþa doðru yürüdük. Þef garson yanýmýza gelince, Nusret bey karýmýn elini býraktý, cebinden kalýn bir cüzdan çýkardý. Nerdeyse benim 2 aylýk maaþým kadar olan hesabý ödedi. Sonra da garsonundan vestiyerine kadar Yüzlük banknotlar halinde bahþiþler daðýta daðýta mekanýn kapýsýna kadar geldik. Sanýrým bizim için bu nihayet darbe oldu. Karýmla göz göze geldik bir an, kocaman kocaman açýlmýþtý gözleri, adamýn daðýttýðý paralarý gördükten nihayetra.
Nusret beyin fasilabasý hemen geldi. Son model, kocaman, kara bir fasilabaydý. Þöför arka kapýyý açtý. Nusret bey Pelin’i nazikçe fasilabaya bindirdi. Karým nihayet derece hoþnut, mini eteðinin kasýklarýna kadar açýlmasýna, þoför dahil hepimizin küloduna kadar görmemize aldýrmadan rahat kinetiklerle geçti, oturdu. Nusret bey kendisi de bindi. Ben de arkalarýndan binmeye rüzgartendim, ama þöför kibarca beni ön koltuða yöneltti, “Burada daha rahat edersiniz beyefendi!” dedi. Biraz bozularak, “Ha, tabii...” dedim. Ön koltuða oturdum. Araba yeni deri kokuyordu.
Þöför kapýmý kapattý. Kendisi de bindi, “Villaya mý beyefendi?” diye sordu. Evet cevabýný alýrken kinetik etmiþtik bile. Arabanýn sessizliðine raðmen Nusret beyin kalýn boðuk sesini duyuyor, ama çoðu zaman ne dediðini anlamýyordum. Karýmýn fasila sýra (Evet, Hayýr) dediðini ve gülüþlerini duyuyordum.
Sesleri kesildiðinde öpüþtüklerini anladým. Yan gözle þoföre baktým, simaünde pis bir sýrýtmayla dikiz aynasýndan arkada olanlarý izliyordu. Kendimi kötü hissettim. Benim azgýn fingirdek karým, ucuz bir fahiþe gibi, þoföre ve bana aldýrmadan baþka bir erkekle arka koltukta fingirdiyor, seviþiyordu. Sonra gözümün önüne Nusret beyin barda daðýttýðý banknotlar, kalýn cüzdanýnýn görüntüsü geldi. Boþ verdim herþeye, kendimi deri koltuðun rahatlýðýna býraktým.
Yol fazla sürmedi. 15 dakika nihayetra demir bir kapýdan girip, güzel bir villanýn önünde durduk. Þöför hemen inip arka kapýyý açtý. Önce Nusret bey indi, elini uzattý ve Pelin’in inmesine yardým etti. Ben de indim fasilabadan. Ne yapmam gerektiðini bilmiyordum. Bekçi olduðunu tahmin ettiðim bir adam konutin yan tarafýndan koþarak geldi, “Hoþ geldiniz Nusret bey!” dedi, villanýn gösteriþli ön kapýsýný açtý. Nusret bey Pelin’in beline sarýlýp içeri girdiler. Ben de arkalarýndan girmeye rüzgartenirken, Nusret bey, “Seni ben nihayetra çaðýracaðým. Þimdilik burada bekle!” dedi.
Bir þey söylemeden aptal aptal durdum, arkalarýndan baktým. Kapý kapandý. Þimdi geriye dönmem gerekiyordu, ama þöförle sima simae gelecegimi düþünerek utandým. Onun da bekleyeceði belliydi. Þöförün, “Gel koçum fasilabada otur!” diyen sesiyle kendime geldim. Artýk bana beyefendi demiyordu. Patronu hayirtu ortalýkta. Bu duruma aþina olduðu besbelliydi. Pek fazla göz göze gelmemeye çalýþarak fasilabaya girdim. Onunla muhattap olmak istemiyordum. Süklüm püklüm, konuþmadan oturdum.
Sessizliði o bozdu, “Yenge de pek hoþmuþ. Karýn mý?” dedi. Ýsteksizce, “Evet...” dedim. Þöför, “Nusret bey böyle ufak tefek genç kýzlara bayýlýr. Çoðu zaman böylesi çýkmýyor. Onun için keyifli görünüyor bu akþam...” dedi. Karýmýn güzelliði, seksiliði onun da hoþuna gitmiþti sanki. Hoþ, Pelin’in, ayný anda hem masum bakire, hem seksi fahiþe olabilen görüntüsünü görüp de iç geçirmeyen, siki kalkmayan erkeðe rastlamamýþtým ya...
Þöför, “Zor geliyor mu sana?” diye sordu. Sesinde samimiyet ve sýcaklýk vardý. Biraz daha yakýn hissettim kendimi ona. Birinin yakýnlýðýna ihtiyacým vardý açýkcasý. “Eh, tabii aðýr geliyor...” dedim. Þöför babacan bir gülüþle, “Alýþýrsýn oðlum, zevk de alýrsýn. Sen öyle birine benziyorsun. Buraya gelinceye kadar aðzýný açýp bir þey diyemediðine göre...” dedi. Sonra ayný gülümsemeyle, “Nusret bey senin hatundan hoþlanýrsa seni de ihya eder!” dedi.
Zevk alacaðýmý söylemesine gerek olmadýðýný, zaten o utanç verici zevki aldýðýmý ona itiraf edemedim. Ama anlamýþ olacak ki, “Sessiz olursan seni onlarý duyabileceðimiz yere götürürüm.” dedi. “Peki...” dedim uysalca. Eliyle gel iþareti yaparak yürümeye baþladý. Arkasýna takýldým. Evin arkasýna doðru yürüdük. Etrafta baþka bir konut olmadýðý için sessizliðin içinde karýmýn haykýrmalarý duyulmaya baþladý. Hafif bir ýþýðýn geldiði ikinci kattaki pencerenin altýndaydýk. Ne acele baþlamýþlardý. Nasýl hemen karým böyle bas bas baðýrýr hale gelmiþti?
Karým normalde sikilirken inlerdi, ama böyle baðýrdýðý pek nadirdi. Zevk haykýrýþlarý yükseldikçe sikimin kalktýðýný, sertleþtiðini hissettim. Þöförün de eli de apýþ fasilasýna gitmiþti. Pantolonunun üzerinden sikini düzeltti. Sonra da sessizce, “Üff... Ulan senin orospu iyi baðýrýyor!” dedi ve pantolonunun üstünden yaraðýný avuçlayýp oynamaya baþladý. Gayri ihtiyari ben de ayný þeyi yaptýðýmý ayrim – nüans – baskalik ettim. O daha fazla beklemedi, pantolonunun kemerini çözdü, donuyla birlikte aþaðý indirdi. Elini tükrükleyip, dýþarý çýkan yaraðýna asýlmaya baþladý.
Artýk kendimi engelleyemiyordum, ben de aynýsýný yaptým. Yemekýlmaya baþladým. Öyle garip, anlatýlmaz bir durumdu ki! Kendimi tanýyamýyordum. Bugüne kadar hiç tanýmadýðým bu adamla yan yana, pencerenin altýnda karýmýn sikilirken çýkardýðý seslere 31 çekiyordum. Þoför kulaðýma yaklaþýp, “Acele etme... Nusret bey boþalmadan uzun uzun siker senin karýyý! Tadýný çýkar!” dedi. Bir þey söylemeden baþýmý salladým. Kulaklarýmda karýmýn çýðlýðý ve vücutlarýnýn birbirine çarpmasýnýn sesiyle kendimden geçiyordum...
Birazdan karýmýn haykýrmalarý arttý. “Aahhh! Nusret’im! Erkeðimmm! Sik beni!” diye baðýrdý. Artýk sadece çýðlýk atýyordu. Karým geliyordu. Bir kaç dakika sürdü gelmesi. Onun böyle kendini kaybetmiþ bir halde boþaldýðýný hiç duymamýþtým. Nusret bey, “Offff... Amýna koduðumun ufak orospusu!” diye soluya soluya basýyordu karýma. “Daracýksýn amcýk! Þimdi beni de getireceksin...” dedi, hemen ardýndan da böðürürcesine sesler çýkartarak boþaldý. Sonra sesleri duruldu.
Þöför hýzla pantolonunu toparlamaya baþladý. “Hassiktir! Senin orospu karýn patronu acele getirdi! Toparlan, gitmemiz lazým hemen!” dedi. Þöförün paniðini anlamadým, ama ben de telaþlandým. Pantolunumu çektim aceleyle. Sessizce kaçtýk ordan. Evin önüne geldiðimizde, “Nusret bey asla bu kadar acele gelmezdi, senin karýnýn muamelesi çok iyi olmalý! Nusret bey bir þey istemek için telefon eder bazen, onun için korktum. Pencerenin altýndayken benim telefon çalsaydý boku yemiþtim!” dedi.
Nusret beyden telefon gelecek diye bekleyerek bir daha arkaya gitmedik. Ýki saate yakýn konuþtuk. Þöförün adý Kemal imiþ. Nusret bey çok güvenirmiþ kendisine. Ben de kendimden bahsettim. Karýmýn erkeklerden ne kadar hoþlandýðýný ve benim bunu bilerek konutlendiðimi anlattým. Aklý almadý, ama dinlerken eðlendiðini hissettim. Benden 5-6 daha büyüktü. Bekardý. Þimdi gönlünü eðlendiriyordu. Ama, temiz bakire bir kýz bulup konutlenmeye niyetliydi. “Ben namusuma düþkünüm! Karý dediðin konutinin, erkeðinin kadýný olur. Bir erkeðe yan gözle baksýn öldürürüm valla. Nusret bey de öyledir. Bakma, önüne gelene kayar, ama karýsýnýn yeri baþkadýr. Sen de biraz karýna sahip çýk diyeceðim, ama geç kaldýn galiba!” deyip gülmeye baþladý. “Senin karý meta caným... Sen ona sahip çýkamazsýn zaten! O yolun yolcusu o!” derken, ben sadece dinliyordum.
Sonunda Kemal’in telefonu çaldý. Hemen açtý. “Tabii Nusret bey!” dedi. Birkaç defa daha, “Tabii... Tabii...” dedi. Telefonu kapatýnca, bana, “Gel bakalým!” deyip kapýya doðru yürüdü. Ýçeriye girdik. Gösteriþli bir antrenin ardýndan loþ aydýnlatýlmýþ büyük ve etkileyici salona girdik. Zenginlik konutin her köþesinde hissediliyordu. Modern, ak aðýrlýklý dekorasyon çok hoþuma gitmiþti.
Merdivenin ardýndaki bölümü göstererek, “Bak burasý bar...” dedi. Ýçkileri, bardaklarýn yerlerini gösterdi. “Ben bir þey istemiyorum!” dedim. Güldü, “Senin için deðil salak! Nusret bey talimat verdi. O istediði zaman götüreceksin!” dedi. Bunu düþünemediðim için kendime kýzdým. Mutfaðý ve diðer yerleri gösterdikten nihayetra üst kata çýktýk. Heyecanlanmaya baþlamýþtým. Yanlarýna gidiyorduk galiba. Nasýl davranacaktým? Ne yapacaktým? Nasýl konuþacaktým? Aðzým kurumuþtu heyecandan. Holün nihayetunda, hafif ýþýk gelen odaya yaklaþtýkça kalbim yeriden çýkacak gibiydi. Az önce altýnda karýmýn sikiþme seslerini dinleyerek 31 çektiðim oda olmalýydý bu.
Kemal öksürerek geldiðimizi belli etti. Ýçeriden, “Gelin, gelin!” diyen Nusret beyin sesini duyduk. Kemal önde ben arkada içeri girdik. Kocaman yatak odasýnýn ortasýnda onunla orantýlý büyüklükte bir yatak vardý. Odanýn içinde yoðun bir seks kokusu vardý. Yarý oturmuþ vaziyetteki Nusret beyin göðsüne baþýný dayamýþ olan karým çok mutlu görünüyordu. Narin elleri onun kýllý göðsünü okþuyordu. Ýkisi de gögüslerinin üstüne kadar örtülüydü. Herhalde biz gelmeden örtmüþlerdi üstlerini. Saçý baþý daðýnýktý karýmýn. Dudaklarýnda ruj kalmamýþ, bulaþmýþtý. Bana bakýp yorgun yorgun gülümsedi. Nusret beye ayýp olmasýn diye karþýlýk veremedim.
Nusret bey bir eliyle karýma sarýlmýþtý, diðeriyle omuzunu okþuyordu. Muhabbetlerini kesmiþ gibi suçluluk duydum, ama kendisi çaðýrmýþtý bizi. Nusret bey kendinden emin, ama artýk daha sevecen sesiyle bana, “Kemal sana her þeyin yerini gösterdi mi?” dedi. “Evet, Nusret bey.” dedim. “Hadi bakalým o zaman bana bir buzlu Viski getir!” dedi. Karýma da birþey içmek istiyor mu diye soracaktým ki, “Pelin’e de aynýsýndan getir!” dedi. Sonra da karýma döndü, “Seni istediðim gibi yeniden yaratacaðým!” dedi gülümseyerek. Karým da kýkýrdayarak kýllý göðsüne öpücük kondurdu ve “Ben bilmem, beyim bilir!” dedi.
Nusret bey bana, “Hadi bakalým, git getir þimdi!” deyip, Kemal’e de, “Kerem içkileri hazýrlayýncaya kadar bekle, bir yanlýþ yapmasýn, nihayetra konutine gidebilirsin!” dedi. Kemal, “Tabii Nusret bey!” dedi. Ýkimiz tam odadan çýkýyorduk ki, “Dur bak, seninle biraz oyun oynayalým. Aþaðýda soyun ve Pelin’in külodunu giy, öyle gel!” dedi. Etrafa bakýnýp karýmýn külodunu fasiladý. Bulamayýnca, “Durmayýn orada! Arasýnýza!” diye kýzdý. Kemal’le ben yataðýn etrafýnda dolaþýp karýmýn külodunu fasilamaya baþladýk. Sonunda Kemal yataðýn dibinde buldu, “Buldum Nusret bey!” dedi.
Karýmýn minik pembe külodu Kemal’in elinde, beraberce odadan çýktýk. Aþaðýya ininceye kadar Kemal karýmýn külodunu koklayýp, “Off, çok güzel kokuyor yaa!! Halen sýrýlsýksam!” deyip durdu. Aþaðýdaki bara indiðimizde, “Hadi Kerem, giy bakalým karýnýn külodunu!” dedi. “Sen gittikten nihayetra giyerim...” dedim. Ama ýsrarlarýna nihayetunda daha fazla karþý koyamadým. Kemal þu anda bana burada destek olabilecek tek kiþiydi. Soyunmaya baþladým. Gömleðimi, pantolonumu, külodumu, çoraplarýmý tek tek çýkardým. Çýrýlçýplak Kemal’in önünde duruyordum. Sikim kalkmaya baþlamýþtý. Elimi uzatýp, “Ver de giyeyim bari...” dedim.
“Dur bekle!” dedi, kemerini çözdü. Pantolonunun önünü açtý. Yaraðýný çýkarttý, karýmýn küloduna sürtmeye baþladý. Dýþarýda azýp da boþalamamanýn acýsýný çýkartacaktý belli ki. Ara sýra da bana bakarak, “Ohhh, Kerem karýn tam sikilecek bir karý! Tam bir orospu!” diye fýsýldýya fýsýldýya 31 çekmeye baþladý. Çok sürmeden karýmýn külotuna fýþkýrttý döllerini ve “Ooohhhhh!” çekti. Sonra da dölleriyle výcýk výcýk olmuþ külotu elime verdi ve pantolonunu toplamaya baþladý. Gülerek, “Giy hadi!” dedi. Öylece durduðumu görünce, “Giysene lan gavat!” dedi.
Tek ayaðýmla mermer zemin üstünde dengemi saðlayarak bir bacaðýmý geçirdim. Sonra da ötekini. Külodu belime kadar çektiðimde, Kemal’in ýlýk dölü sikime, taþaklarýma bulaþtý. Bu nedense sikimin daha da kalkmasýna neden oldu. Kemal’in bunu ayrim – nüans – baskaliketmesi ihtimalinden rahatsýz oldum. Kalkmýþ sikimin ucu karýmýn külodundan dýþarý taþýyordu. Arkasýndaki ip ise popumun fasilasýna girmiþti. Kemal’in karþýsýnda gerçekten utandýðýmý ayrim – nüans – baskalikettim. O ise bana bakýp eðleniyordu, “Dön þöyle bir de arkadan bakayým!” dedi. Gayri ihtiyari dediðini yaptým. “Ohhh yavrum, göte bak!” deyip kýçýma bir þaplak attý. Hafifçe yana kaçtým. “Genç kýz gibi cilvelisin valla! Hadi içkileri götür gecikmeden, hayirsa kýzacak Nusret bey sana!” dedi.
Haklýydý. Ellerim titreyerek bardaklara Viskiyi, buzlarýný koydum. Bardaklarý Kemal’in verdiði tepsiye yerleþtirdim, ona bir þey demeden arkamý dönüp, üstümde sadece karýmýn minik pembe külodu olduðu halde, yalýn ayak, serin mermerin üstünde yürümeye baþladým. Kemal’in arkamdan halen baktýðýný biliyordum. Merdiveni çýkarken külodun sürtünmesiyle Kemal’in dölü iyice bulaþýyordu. Hole geldiðimde kalbim tekrar hýzlý hýzlý çarpmaya baþladý. Odalarýna yaklaþýyordum. Ýçerden seslerini duymaya baþladým. Seks sesleri deðildi. Konuþuyorlardý.
Odanýn açýk kapýsýna geldiðimde durdum. Onlarýn odasýna giriyordum, izin almam gerektiðini düþündüm. Beni hemen ayrim – nüans – baskalik ettiler. Nusret bey, “Gel Keremciðim!” dedi. Geç kaldýðýma kýzmadýðý için sevindim. Yanlarýna gittim, tepsiyi uzattým. Ama Nusret bey kendi eline daha yakýn olduðumu ayrim – nüans – baskalik etti ve “Önce kadinlara sunulur!” dedi. “Haklýsýnýz, özür lisanerim!” deyip tepsiyi karýma uzattým. Pelin bardaðý alýrken beni süzerek, sevimli bir tavýrla, “Kocacým, çok yakýþmýþ külodum sana!” dedi. Ardýndan Nusret bey aldý içkisini. Bardaklarýný tokuþturup birer yudum aldýlar.
Nusret bey bana, sandalye çekip yataðýn yanýna oturmamý söyledi. Dediðini yaptým. Diken üstünde, dimdik sandalyeye oturdum. Yatakta biraz daha doðruldular. Artýk biz bize olduðumuz için üstlerini örtmeye çalýþmýyorlardý. Karýmýn güzel göðüsleri ortaya çýkmýþtý bile. Onlara bakmak istiyordum, ama Nusret Bey’den çekiniyordum.
Nusret bey, “Kerem’ciðim...” diye söze baþladý ve “Durum þöyle... Pelin’den çok hoþlandým. Çok güzel, taþ gibi, iþveli, cilveli...” deyip, beni tartmak ister gibi simaüme baktý. Tepki göstermediðimi, can kulaðýyla dinlediðimi görünce devam etti, “Hadi daha açýk konuþayým. Karýn seviþmesini, sikiþmesini de çok iyi biliyor. Daracýk amcýðý var karýnýn... Bitirdi beni... Metresim olmasýný istedim, karýn da bunu severek kabul etti!” dedi.
Bana sormadan kabul ettiði için karýma kýzmama raðmen, karýmýn bu kuvvetlü varlikli erkeðin metresi olacaðý düþüncesi hoþuma gitmiþti. Bir yandan da bunun hayatýmýzý nasýl deðiþtireceðini, ne güçlüklarý olacaðýný bilemediðim için korkuyordum. Yine de olumsuz bir þey demeye cesaret edemedim, “Siz nasýl uygun bulursanýz...” dedim. Karým hislarýmý biraz ayrim – nüans – baskalik etmiþ olmalý ki, “Güzelim, ben senin karýn olarak kalacaðým. Çekineceðin bir þey hayir. Sadece Nusret beyin de kadýný olacaðým. Tabii bazen seninle olamayacaðým. Ama onun karþýlýðýnda lüks, rahat bir hayatýmýz olacak!” dedi.
Nusret bey, “Sikinin haline bakýlýrsa hoþuna da gidiyor zaten!” deyip güldü ve “Hadi itiraf et Keremcim, karýnýn pembe külodunu giyip yanýmýza gelmeyi kabul ettiðine göre, karýný becermeme, metres yapmama hiç bir itirazýn hayir senin!” dedi. Adam doðru söylüyordu. Karýmýn pembe külodundan fýrlamýþ sikimle orada öylece oturmuþ, baþýmý sallayarak, az önce karýmý siken adamýn dediklerini onaylýyordum. Kekeleyerek, “Þeyy... Pelin ilk konutlendiðimizden beri böyle davranýyor. Ben de onu kaybetmek istemiyorum. Alýþtým artýk. Bir yerden nihayetra hoþuma gitmeye baþladý diyebilirim. Haklýsýnýz, baþka erkeklerin karýmý sikmesinden, karýmý baþkalarýyla seviþirken izlemekten zevk alýyorum, ne yalan söyleyeyim...” diye içinde bulunduðum durumu anlatmaya çalýþtým.
Bu sýrada Pelin, örtünün altýnda kalan elini kinetik ettirerek, “Aaaaa! Bu kocaman olmuþ yine!” diye kýkýrdadý. Eliyle o kocaman olmuþ siki okþadýðýný, kavradýðýný anladým. Nusret beye, “Hadi sevgilim, býrak konuþmayý artýk! Bu koca þeyi yerleþtir bana!” diyerek kývrandý yattýðý yerde. Nusret bey benimle konuþmayý býrakýp karýma döndü, “Bebeðim, Pelin’im, sana doymuyor o kocaman þey!” dedikten nihayetra isterik karýmýn dudaklarýna yumuldu. Bir yandan da eliyle memesini avuçlamaya baþladý. Üstlerindeki ince örtü kinetikleri arttýkça açýlýyordu. Karýmýn çýplak, güzel vücudu tamamiyle ortaya çýkmýþtý. Nusret bey de üstünü örten nihayet kýsmýný ittirerek üzerinden attý.
Ýlk defa vücudunun ne kadar kýllý olduðunu gördüm. Yaraðý çok heybetliydi. Kalýn, uzun ve kapkaraydý. Çati arlarýný görebiliyordum oturduðum yerden. Kýllý iri taþaklarý da kapkaraydý. Karýmýn narin eli sýmsýký kavramýþtý yaraðýnýn gövdesini adeta kaçmasýndan korkar gibi. Az nihayetra Nusret bey karýmý altýna aldý. Pelin bacaklarýný fasilalayýp dizlerini kaldýrdý. Nusret bey eliyle koca yaraðýný tutup karýmýn amýna dayadý. Dudaklarýný karýmýn dudaklarýndan ayýrýp gözlerinin içine baka baka ittirmeye baþladý...
Karýmýn simaünde bir gerginlik oldu. Saatlerce girip çýkmasýna raðmen halen büyük geldiði belliydi. Karým koca yaraðý içine tamamiyle alýr almaz bir, “Ohh!” çekti, ardýndan bacaklarýný kaldýrýp iki yandan erkeðinin beline doladý. Kýrmýzý ojeli ufak güzel ayaklarýný birbirine dolayýp kilitledi. “Seninim erkeðim! Seninim! Kökle dibine kadar!” diye soludu arzuyla...
Nusret bey zaten bekleyecek deðildi. Kýllý poposunun karýmýn bacaklarý fasilasýna doðru alçaldýðýný seyrederken içim cýz etti. Karýmýn bir baþka erkek tarafýndan sikilmesini izlemekten aldýðým büyük zevke raðmen, kýskançlýk ve burukluk hissu da hayir deðildi içimde. Karýmýn aldýðý zevki tekrar tekrar isteyeceðini, ona baðlanacaðýný biliyordum. Nusret beyin kalçalarý aþaðý yukarý kinetik etmeye baþladýðýnda bu düþünceleri unutup önümde gerçekleþen muhteþem çiftleþmeye konsantre oluvermiþtim. Yumuþak baþlayan kinetikler gittikçe daha sert ve acýmasýz oluyordu. Adeta Pelin’e acý vermek ister gibi sikiyordu artýk.
Pelin onun altýnda zangýr zangýr sarsýlýyor, soluk soluke inliyordu. Kýrmýzý ojeli ufak ayaklarý Nusret beyin kýllý poposunun üstünde fýrtýnada sallanan yapraklar gibiydi. O kocaman yaraðýn biricik aþkýmýn amýna girip çýkmasýný kýpýrdamadan seyrediyorum. Adeta büyülenmiþtim. Karým kollarý yettiðince ona sýmsýký sarýlýyor, diþlerini sýkarak altýnda debeleniyordu. Baþýný iki yana sallayarak haykýrmaya baþladýðýnda geldiðini anladým. Ama duramýyordu. Nusret bey de durmuyordu. Karým, “Yeter! Yeter!” diye yalvarmaya baþladý.
Nusret bey daha gelmemiþti. Dakikalarca daha hayvan gibi sokup çýkardý. Karým tekrar deliler gibi baðýrmaya baþladý. Yine geliyordu. Vücutlarýn birbirine çarpma sesine Nusret beyin küfürleri eþlik etmeye baþladý. “Amýna koyuyorum kaltak! Daracýk deliðini sikiyorum! Amýna koduðumun orospusu!” diyerek o da kendini kaybetmiþti. Öyle kuvvetlü koyuyordu ki, karýma bir þey olacak diye korktum. Karým artýk ona sarýlamýyor, altýnda boþ bir çuval gibi duruyordu. Az önce Nusret beyin beline kilitlenen ayaklarýný salmýþ, adam yaraðýný dibine vurdukça bacaklarý kukla gibi iki yana sallanýyordu.
Sonunda Nusret bey böðüre böðüre karýmýn içine boþaldý. Bütün aðýrlýðýyla, soluk soluke yatan karýmýn üstüne yýðýldý. Sonra yavaþça yana kaydý. Yumuþamýþ, ama halen kocaman yaraðý karýmýn amýndan kayarak çýkmýþtý. Pýrýl pýrýldý. Sýrt üstü uzandý. O da soluk solukeydi.
Biraz nihayetra karýmýn güzel amýndan Nusret beyin dölleri dýþarýya taþmaya baþladý. Gecenin kim bilir kaçýncý boþalmasý olmasýna raðmen Nusret beyin döllerinin bu kadar çok olduðuna þaþýrdým. Gözlerim, karýmýn amýndan yavaþça süzülen döllere kilitlenmiþti. Kim bilir daha ne kadarý karýmýn rahmindedir diye düþünürken, Nusret beyin yattýðý yerden sesini duydum. “Amýna koduðumun orospusu bitirdin beni!” dedi. Halen soluk solukeydi. Pelin’imin ise yanit verecek hali hayirtu, yarý baygýn kinetiksiz yatýyordu sýrtüstü. Diri, dolgun memeleri inip kalkýyordu sadece. Terden sýrýlsýklamdý. Loþ ýþýkta parlýyordu. Ter ve seks kokusu iyice sarmýþtý odayý...
Ben sesimi çýkartmadan onlara bakýyordum. Sikim de halen dimdikti, sýzlýyordu. Elime alýp boþalmak için deli oluyordum, ama bir yandan da kýzacak diye adamdan korkuyordum. Nusret beyin, “Kerem, git bize birer bardak soðuk su getir!” sözüyle kendime geldim. Konuþacak halde deðildim. Hemen kalkýp odadan çýktým. Mutfaða doðru pür telaþ yürürken, olanlarý tekrar yaþýyordum basmda. Hemen geri dönmek için acele ettiðimi ayrim – nüans – baskalik ettim.
Odaya elimde tepsiyle geri döndüðümde, Pelin daha tam kendine gelmemiþti, bardaðý alacak durumu hayirtu. Nusret beye içine buz da attýðým soðuk suyunu verdim. Kana kana içti. Karýma tepsideki diðer bardaðý alýp uzattý, “Bebeðim, su iç, biraz kendine gel!” dedi. Yine o kibar beyefendi olmuþtu. Karým hafifçe gülümsedi. Dirseklerinin üzerinde kuvvetlükle doðrulup, Nusret beyin elinden suyu içti. Bitap görünüyordu. Suyu içip kendini tekrar býraktý, sýrtüstü, çýrýlçýplak.
Nusret bey bana dönüp baktý ve gülümsedi. O an utandým. Karýmýn külodundan fýrlayan sikimi görmüþtü. “Bizi sikiþirken izlemek seni iyice azdýrdý galiba Kerem. 31 çekmek ister misin?” diye sordu. Yüzüne bakmadan utana utana baþýmý salladým. “Hadi çek o zaman! Karýna baka baka çek! Haa, avucunun içine boþalacaksýn. Bir yeri kirletirsen çok kýzarým. Tamam mý?” deyip güldü.
Tamam anlamýnda baþýmý salladým. Avucuma tükürüp, küçülmüþ haliyle bile benimkinden büyük bir yaraðýn önünde 31 çekmeye baþladým. Karýmýn, içinden halen döl sýzan güzel kýlsýz amýna bakýyordum. Daha ikinci sývazlamada sessizce boþaldým avucuma. Herif yattýðý yerden, bir çocuðun yaptýðý marifeti seyredermiþ gibi eðlenmiþti 31 çekmemden. “Hadi þimdi git temizlen. Sonra þu karþýdaki kanepeye uzan uyu. Bir þey istersem uyandýrýrým seni!” deyip, yerdeki yataðýn örtüsünü fýrlattý bana.
Efendisinin emrinde bir köle gibi emirlerine itaat ettim. Banyodan döndüðümde ikisi de uyumuþlardý. Çýrýlçýplak yatýyorlardý. Adamýn iri simsiyah kýllý gövdesi ile, ona sýmsýký sarýlan karýcýðýmýn minyon narin bedeni ve bembeyaz teni çok güzel bir tezat oluþturmuþtu. Baþýný adamýn göðsüne koymuþ, sarý uzun saçlarý adamýn göðsüne dalgalar halinde yayýlmýþtý. Eli, inikken bile hayli iri görünen sikin üzerinde, bir bacaðýný Nusret beyin üstüne atmýþ, minik pembe amcýðý, içinden süzülen zevk sývýlarý ve adamýn dölleriyle halen ýslak ýslak parlýyordu. Öyle güzel bir manzaraydý ki!
Nusret beyin dediði gibi, kanepeye uzandým, örtünün altýnda büzülüp uyudum.
[Kerem]
2 Ocak 2014 Perşembe
Karýmýn Metres Olmasýna Sesim Çýkmadý!
Etiketler:
Birebir Hikayeler
,
gazino sex
,
gazinoda porno
,
gazinoda seks
,
gazinoda sex
,
gerçek pornolar
,
gerçek sex hikayeleri
,
gerçek tecavüz hikayeleri
,
Grup sex
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder