Eylül ayýnýn ikinci haftasýydý, geçici görev için Tekirdað’a gönderilmiþtim. Bunu biraz da ben istemiþtim, çünkü orada üniversite okuyan (baldýzýmýn kýzý) Çilem vardý. Hem bir büyüðü olarak onu kontrol edecektim, hemde iþimi yapacaktým. Arabamla Pazar akþamý Tekirdað’a gittim ve anlaþmalý otelimize yerleþtim. Daha önceden de orda kaldýðým için, ýsrarla çatý katýndaki deniz manzaralý odayý istedim. Yol yorgunluðu hissetmiyordum, saat de erkendi, bizim Çilem’in öðrenci konutine bir baskýn yapayým dedim. Arabaya atladým ve Çilem’in konutinin önüne geldim. Seslerden anlaþýldýðýna göre içeride bir hengamedir kopuyordu. Kýzlardan biri avaz avaz baðýrýyor, bir erkek sesi de yanit vermeye çalýþýyordu. Dýþarda beklemeye baþladým. Ve birazdan, ince uzun bir genç hýþýmla konutden ayrýldý, peþinden de bir kýz koþarak gitti. Ve konutde ki hengame de nihayeta erdi.
Arabadan çýkýp zile bastým. Ýçeriden aðlama sesi geliyordu. “Kim O?” dedi aðlayan ses. Çilem’in eniþtesi olduðumu söylediðimde kapý açýldý. Yeðenimin konut arkadaþý Leyla’nýn aðlamaktan þiþmiþ gözlerini görünce içim parçalandý. Oysaki 20 gün önce bizim yazlýða geldiklerinde nekadar neþeliydi. Az önceki baðrýþmayý duyduðumu ve ne olduðunu sordum. Leyla aðlayarak, erkek arkadaþýný bir baþka kýzla kendi yataðýnda yakaladýðýný, oysa onu sevdiðini falan söyledi. Leyla’yý teselli ettim, kendisinin daha çok genç olduðundan, yarýn birgün o çocuðu unutup baþkasýný bulabileceðinden bahsettim. Leyla halen erkek arkadaþýna küfürler savururken, Çilem ve arkadaþlarý geldi. Tabi onlar da merakla ne olduðunu sordular. Leyla konuyu bir posta da onlara anlatýrken, Çilem boynuma sarýldý ve “Caným eniþtem!” diye koca bir öpücük kondurdu yanaðýma. Ben de onu öpmek isterken simaünü çevirdi ve kazayla tam dudaðýnýn yanýndan öptüm. Bu ufak kazaya Çilem gülümserken, doðrusu ben biraz utandým. Çükü Çilem kendi çocuðum gibiydi.
Akþam as yeyip yemediklerini sordum. Leyla yememiþti, Çilem ve Tuðba ise birþeyler atýþtýrmýþlar. Onlara, “Hadi hep beraber çýkýyoruz!” dedim. Benim fasilabya atladýk hep birlikte ve otelin restoranýna gittik. Izgara birþeyler söyledik. Kýzlara, “Ne içersiniz?” dediðimde, Çilem ve Leyla bira istedi. Tuðba ve ben, pek alkol almadýðýmýzdan, önce kola söyledik, ama Leyla ve Çilem’e yarenlik etmek için bizler de bira istedik. Hem manzaranýn hemde deniz havasýndan olacak, bayaðý bir içtik. Hesap kaçtý bir tarafýmýza diye düþünüyordum. Garson Þeref’i kenara çektim, bir 50 Lira toka edip, hesaba tenzilat yapmasýný ve kýzlarýn daha acele kelle olmasý için biralarýna votka koymasýný söyledim. Baþka türlü hesabýn altýndan kalkamayacaktým çünkü. Þeref elinden geleni yapacaðýný söyledi.
Saat gece 02:00 oluyordu. Çilem ve Tuðba uyukluyor, Leyla ise bana, karþýsýna ne kadar fýrsat çýktýðýný, ama sevgilisini aldatmayý asla düþünmediði konusundaki resitalinin 35. baskýsýný yapmaktaydý. Bir fasila bana kendini pek iyi hissetmediðini söyledi. Açýkçasý ben de pek iyi durumda deðildim. Daha önceden böyle birþeyi tahmin edemediðim için yine de kendimi tebrik ettim. Þeref’e bir iþaret çakýp hesabý istedim. Hesap pusulasý (160 Lira olarak) geldi. Þeref’e, “Ok, odamýn hesabýna ekle, yarýn görüþürüz!” dedim. Leyla ile birlikte, Tuðba ve Çilemin koluna girerek, yukarýya odama çýktýk. Daha nihayetra kýzlar için bir oda daha tutmak için aþaðý indim. Resepsyonist Metin aðbi, bana, “Senin yan oda akþam 18:00’de boþaldý, o simaden baþkasýna vermeyeceðim, eðer ihtiyacýnýz varsa o odayý ücret vermeden kullanabilirsiniz!” dedi. Ona teþekkür edip esashtarý aldým ve yukarýya çýktým.
Kýzlarýn üçü de alkolün ve sýcaðýn etkisiyle sýzmýþtý. Yan odayý bir kolaçan ettim. Odayý tutanlar birkaç saat uzanýp çýkmak zorunda kalmýþlar galiba, çünkü ne banyo havlularý kullanýlmýþ, nede yatak bozulmuþtu. Ýçinde birkaç izmarit bulunan bir kültablasýndan baþka pis bir þey hayirtu odada.
Önce Tuðba’yý, nihayetra da Leyla’yý yan odaya götürdüm. Tuðbanýn kemerini ve pantolonunun düðmelerini çözdüm, pantolonunu sýyýrdým, gayet basit çýkmýþtý. Ben Tuðba ile ilgilenirken, Leyla’nýn üzerine kusmuþ olduðunu ayrim – nüans – baskalikettim. Onun da üzerindekileri çýkartmaya baþladým. Önce kotunu, nihayetra da bluzunu çýkardým. Leyla’yý bikini ile defalarca gördüðüm için bu manzarayý yadýrgamamýþtým, lakin yinede tahrik olmadýðýmý söyleyemem. Bir koþu odama gidip benim temiz tiþörtlerden birini aldým geldim. Üzerine tiþörtü giydirirken parfümü ile kendimden geçtim ve boynuna masum bir öpücük kondurdum. Kýzlarýn odalarý ile benim oda fasilasýnda balkondan geçiþ olduðu için, odalarýnýn kapýsýný içeriden kilitleyip, balkondan kendi odama geçtim.
Çilem kendi kusmuðu içinde uyuyordu. Önce seviýlý badisini, nihayetra da leþ olmuþ kotunu çýkarttým. Don sütyen kalmýþtý, ama halen saçýnda, kolunda ve sütyeninde kusmuk vardý. Yataðýn üzerindeki battaniye kusmuktan kullanýlacak gibi deðildi zaten. Battaniyeyi balkona attým. Çilemi kucaklayýp, banyoya götürdüm, küvete yatýrdým, üzerine ýlýk suyu tutmaya baþladým. Biraz kendine gelir gibi oldu. Yýkanmasý gerektiðini, bu þekilde yatamayacaðýný anlattým. “Ok!” dedi. O yýkanýrken ben banyodan çýktým, odaya geçtim. Birkaç dakika nihayetra havlu istedi. Havluyla birlikte, benim çamaþýrlarýmdan bir boxer ve tiþört verdim. Sonra tekrar odaya geçtim, dolaptan yedek battaniyeyi üzerime alýp, ýþýðý söndürdüm ve yataða girdim.
Birazdan Çilem, kurulanmýþ, benim boxer ve tiþörtü giymiþ halde geldi. Yemeklýnda halen ayýlamamýþtý, ama en azýndan temizlenmiþti. Benim normalde yatarken iç çamaþýr giymek gibi bir adetim hayirtur, ama Çilem yanýmdayken o halde yatamazdým. Çilem geldiðinde dikkat ettim, ýslanmýþ sütyenini ve külodunu çýkarmýþ, sadece benim verdiklerimi giymiþti. Geldi ve yataða süzüldü. Konuþamýyordu, hemen uykuya daldý. Bense bir süre daha uyumamýþtým, su içmek için kalktým. Yataða tekrar girerken Çilem döndü ve bacaðýma sarýldý. Ayaðýmýn üzeri tam amýna geliyordu, verdiðim boxer bol geldiði için, ayaðým amýnýn dudaklarýna da deðiyordu. Çok tahrik olmuþtum. Ayaðýmý oynattýkça Çilem de kinetiklenmeye baþladý. Amýný benim ayaðýma sürttükçe, benim ufaklýk artýk ufaklýk mufaklýk kavramýný geçmiþ, azmanlýk mertebesine gelmiþti.
Biraz daha aþaðýya doðru kaydým ki, ayaðýmýn yerini kasýðým ve yaraðým aldý. Birazdan Çilem’de kinetiklenme tekrar baþladý, ama bu sefer benim yarrak Çilemin amýna badana çekiyordu. Dayanacak gücüm kalmamýþtý, göðüslerini tiþörtün üstünden hafiften okþamaya baþladým. Çilem uyuduðu için, normal þartlarda biraz sürtündükten nihayetra uykuya devam etmesi gerekirken, durmuyor ha bire kerkiniyordu. En nihayetunda durdu. Boþalmýþtý. Olaydan çok zevk aldýðý amýndan büyükn sývýlardan belliydi. Ben de durdum, ama ben daha boþalmamýþtým. Onu dudaklarýndan öpmek istiyordum. O ise, sanki (Memelerim ve amýmla oynamana izin veriyorum ya, dudaklarýmda ne iþin var?) der gibi, dudaklarýný kaçýrýyor, bir türlü öptürmüyordu. Doðrusu biraz sinirlenmiþtim.
Kalktým ve balkona çýktým. Balkonda bir sigara yakacakken, yan odadan (kýzlarýn odasýndan) gelen sesler dikkatimi çekmiþti, balkondan hemen onlarýn odaya daldým. Hava aydýnlanýyordu ve içerisi alaca karanlýktý. Tuðba saða sola dönerek yatýyordu, herhalde uyuyordu, yine de tam emin deðildim. Ama Leyla yatakta hayirtu. Banyoya baktýðýmda Leyla’yý orada yerde yatar buldum. Sanýrým tuvalete gitmek istemiþ, ama düþmüþtü. Hemen kaldýrdým. Yerler ýslak ve kaygandý. Yavaþ yavaþ yürüyerek balkona çýktýk. Temiz hava iyi gelecekti. Leyla balkon demirine yaslanmýþtý, ama halen kendine gelemiyordu ve düþecek gibi duruyordu. Arkasýndan sarýldýðýmda yaraðým çýplak tenine deðdi, altýnda külotu hayirtu. Ýþemek için banyoya giderken çýkarmýþ olmalýydý. Çok kötü tahrik olmuþtum, ama ileri gitmedim, Leyla’yý tekrar odalarýna götürdüm ve yataða yatýrdým. Bacaklarýný öyle bir ayýrmýþtý ki, bu sefer dayanamadým ve cillop gibi amýna bir lisan attým. Leyla hiç tepki vermedi, ama ben Tuðba’nýn uyanmasýndan çekindiðim için, üstünü örtüp odama gittim. Çilemin yanýna yattým, uyudum.
Uyandýðýmda yaraðým þiþmiþ, kasýklarýmýn aðrýsýndan kývranýyordum. Çilem ise bacaðýný ve kolunu üzerime atmýþ, bütün aðýrlýðýný bana vermiþti. Dizimi yukarý kaldýrdýðýmda yine benim yarrak Çilem’in amýna deðiyordu. Azýcýk sürtünsem boþalacaktým. Öyle de yapmaya karar verdim ve sürtünmeye baþladým. Biraz da o kýpýrdadý. Tam icraat baþlayacaktý ki, Çilem yatakta doðruldu. Ne olduðunu anlamadým, benim yarraðý tuttu, beni halen uyuyor sanýyordu galiba, yaraðýmý öptü ve banyoya gitti. Fýrsatý kaçýrmýþtým, peþinden banyoya gitmek istedim, ama nedense yapamadým. Yatakta kendi kendime kýzýyordum.
Çilem banyodan gelip yanýma oturduðunda, ben yatakta doðruldum. Yine pislerini giymiþti. Bana, “Uyandýrdým mý?” dedi. “Yok þimdi uyanmadým.” deyince, utancýndan alt dudaðýný ýsýrmaya baþladý. Güldüm. Akþam olanlarý sordu, kýsaca anlattým. Þimdi duþ alma sýrasý bana gelmiþti. Ben yataktan kalkmýþ, duþa giderken, gözünün ucuyla benim alete bakýyordu. Ona kasýklarýmýn çok aðrýdýðýný söyledim. Güldü, konuþmadý. Banyodan çýktýðýmda, “Acýktým!” dedim. Onun da içi kýyýlmýþtý. Kýzlarýn yan odada olduðunu söylediðimde, hemen koþtu, onlarý da uyandýrdý. Kahvaltý edecektik, ama otelde öðlen yemeði servisi baþlamýþtý bile. Kýzlara sordum, “Evde çayýnýz var mýydý? Ben çaysýz kahvaltý yapamam!” dedim. “Var!” dediler. Otelden ayrýldýk.
Eve giderken, marketten peynir, zeytin, salam, yumurta, domates, salatalýk falan aldým ve kýzlarýn konutine geldik. Öðrenci konutlerini çok iyi bilirim, bir dolap vardýr ve içindekiler bozuktur, bir þey yememek gerekir. Kýzlar aldýðým metazemelerle kahvaltý hazýrlamaya giriþti, ben de konuti dolaþtým. Kahvaltýda, Leyla, “Deniz kenarýndayýz, ama daha denize giremedik!” dedi. Ben hemen, “Bugün denize gidelim ozaman!” dedim. Tuðba, “Benim erkek arkadaþým gelecek, olmaz!” dedi. Tuðba’ya, “OK! Sizi konutde yalnýz býrakalým mý?” dedim. Güldü, konutet anlamýnda bas salladý. Karar verilmiþti, denize gidilecekti. Kýzlar iki yýldýr o konutde bir fasiladaydýlar ve gidilecek hiçbir yeri bilmiyorlardý.
Hazýrlandýlar, atladýk fasilabama, Uzunçiflik tarafýna doðru yol aldýk. Bu çevreyi biraz biliyordum, aðaçlý ve kýraç bölümler fasilasýnda ufak gizli plajlar vardý. Bunlardan birine saptýk. Hem hafta içi, hem de Eylül ayýnda olduðumuzdan çok tenhalaþmýþtý her yer. Gözümüzün görebildiði yerde kimsecikler hayirtu. Ýyice yayýldýk bir gölgeliðe. Mübarek güneþ, Temmuz güneþi gibi yakýyordu. Çilem tiþört ve þortunu fora etti, Leyla da çarçabuk üstündekileri çýkardý, denize koþtular. Ben daha duba gibi sahilde bekliyordum. Ben pantolonumu çýkarana kadar, ikisi de suya dalmýþtý bile.
Yiyecekleri ve biralarý gölgeye sakladým, soyunup peþlerine takýldým. Ben tam suya girecekken çýktýlar, “Hadi güneþlenelim!” dediler. “Haydaaa!” diye kýzdým onlara. Ama su soðuk gelmiþti onlara, güneþte yatmak içlerini ýsýtacaktý. Ben de geri döndüm onlarla birlikte. Kurulandýlar, hasýrlarýný serdiler ve güneþin altýnda yattýlar. Saat 15:30 falan olmuþtu, sandviçleri biralarla yuvarladýk. Onlara, “Bakýn güneþte fazla durmayýn, kötü çarpýlýrsýnýz!” dedim, ama dinleyen kim?
Benim fasilabanýn bagajýnda herzaman, Palet, dalma gözlüðü ve zýpkýn bulundururum. Benimkisi özel merak iþte, dalmayý seviyorum, kýsmetim varsa iyi balýk avlarým. Bagajdan metazemeleri alýp denize girdim. Denize girdiðimiz yerin etrafýnda kayalýk alanlar olduðundan iyi balýk vardý. 2 adet Karagöz, 2 adet de Kefal vurdum. Sahile çýktýðýmda, kýzlar güneþte uyuyordu. Üstlerine su çatilattým, aldýrýþ eden olmadý. Güneþ kremi döktüm, yine kinetik hayir. Çilemin üzerindeki kremi elimle yaydýrmaya baþladým. Bikinisinin üstünü çözdüm, bütün sýrtýný kremledim, halen kalkmýyordu. Boynunu, omuzlarýný, belini bolca güneþ kremi ile sývadým. Sýra bacaklara gelmiþti, bu sefer tacizlerime ‘Dur!’ diyeceðini düþünüyordum, ama demedi...
Ayak bileklerinden baþlayýp yukarý doðru masaj yaparak çýktým. Kalçalar iki posta kremlendi. Elim bacaklarýnýn birleþme yerine geldiðinde, poposunu biraz daha yukarý kaldýrdý. Bu, ‘Devam et!’ dercesine bir iþaretti. Leyla’yý kontrol etmek amacýyla baktým, simaü öbür tarafa dönük uyuyordu. Elimi Çilem’in bikinisinin içine sokup, poposunun yanaklarýný yoðura yoðura kremledim. Baþparmaðýmla götünün deliðine masaj yaparken, Çilem poposunu biraz daha kaldýrýyordu. Bikinisinin amýna gelen kýsmý ise çoktan ýslanmýþtý. Çok tahrik olmuþtum, yaraðým patlamak üzereydi. Çilemin kulaðýna eðilip, “Devamý akþama, hadi þimdi denize girelim!” diye fýsýldadým.
Çilem’le kalktýk, denize girdik. Serin suya girince biraz olsun rahatlamýþtým. Ama orada da pek sakin duramadýk, Çilem’le elleþmelerimiz, oynaþmalarýmýz devam etti. En nihayetunda Çilem bacaklarýný belime doladý. Ve tam kucaðýma yerleþtiði esnada bir ses duyduk, “Napýyorsunuz bakiim siz?” diye. Leyla ödümüzü koparmýþtý, ikimiz de bir yana attýk kendimizi suyun içinde. Çilem, “Gidelim artýk, akþam oluyor!” dedi. Oysa benim planýmda geceyi burada geçirmek vardý. Leyla güneþte uyuduðundan baþý aðrýmýþtý ve konute gidip uyumak istiyordu. Mecburen toparlandýk ve yola çýktýk. Leyla’yý konute býrakýp, Çilem de otelde duþ almak daha basit olacak diye, konutden üzerine giymek için birkaç parça giysi aldý ve otele döndük.
Otele vardýðýmýzda esashtarý alýp yukarýya çýktýk. Odanýn kapýsýna varana kadar ikimiz de sakin ve usluyduk. Ama içeriye girip te kapýyý kilitler kilitlemez, dudaklarýmýz birbirine yapýþtý, hoyratça birbirimizin vücudunu okþamaya baþladýk. Yaraðým kazýk gibi olmuþtu. Çilem benim pantolonumu indirirken, ben de onun þortunun arkasýndan elimi içeri sokmuþ, götünü amýný kurcalýyordum. Þýpýr þýpýr olmuþtu amý yine. O zevk sularýný kana kana içmek, basmý amýna gömüp, bütün geceyi o þekilde geçirmek istiyordum. Çilem bu fasilada serbest býraktýðý yaraðýmý aðzýna alarak, büyük bir ehillýkla yalayýp, emmeye baþladý. Boþ durmak istemiyordum, Çilem’i ayaða kaldýrdým, ikimizi de çýrýlçýplak soyup, yataða geçtik, 69 olduk. Birbirimize uzun süre oral yaptýk, defalarca birbirimizin aðzýna simaüne patladýk. Duþ alýp tekrar yataða geöiyorduk. En nihayet sefer dudaklarýmýz birleþtiðinde, ikimiz de yorgunluktan geberiyorduk. Çilem öpüþürken uyuyakaldý. Ben bir süre daha uyanýk kaldým, Çilemi uyurken izledim. Sonra ben de uyumuþum.
Gözlerimizi açtýðýmýzda sabah ezaný okunuyordu. Tekrar öpüþmeye baþladýk, herþey yeniden baþlýyordu. Ama busefer uykumuzu aldýðýmýzdan, ikimiz de dinlenmiþtik. Artýk Çilem’i sikmek istiyordum. Yarraðým amýna badana yaparken, Çilem, “Ben daha kýzým!” dediðinde, Zonkkk oldum, “Nasýl yani, bakiremisin halen?” diye sordum. Þaþýrmýþtým, bu kadar porfesyonelce yarak yalayan bir kýz nasýl bakire olabilir diye. Çilem, anlattýðýna göre, mektepdan bir çocukla (geçen aya kadar) çýkmýþ ve nihayetunda ayrýlmýþlar. Fakat iliþkileri süresince oral seksten öteye gitmemiþler. Kýzlýðýna elletmediðini, hatta arkadan bile yaptýrmadýðýný söyledi. Ýnanmak istemiyordum, çünkü artýk onu sikmek için sabýrsýzlanýyordum, ama bakire olmasý iþime de gelmiyordu açýkçasý.
Moralimin bozulduðunu gören Çilem, dudaklarýma bir öpücük kondurdu, “Fakat þimdi istiyorum, neremden istiyorsan yapabilirsin aþkým!” diyerek bacaklarýný ayýrdý. Yemeklýnda onu amýndan sikmeyi çok istiyordum, ama o an için kýzlýðýný bozup bozmamakta kararsýzdým. Onun için, “Dön arkaný ve domal!” dedim. Çilem götten sikeceðimi anladý ve çantasýna uzandý, krem çýkarýp uzattý, nihayetra domaldý. Götünün deliðini önce biraz lisanledim, nihayetra krem sürüp, bir parmaðýmý sokup parmakladým bir süre. Gerçekten de götten sikilmediði belli oluyordu, çok dardý göt deliði. Canýný yakmamaya çalýþarak, ikinci parmaðýmý da sokup, göt deliðini esnetip, biraz alýþtýrdým. Bu fasilada öteki elimle de sürekli klitorisini okþuyordum.
Þimdi iki parmaðýmý götüne rahat rahat sokup çýkarýyordum. Amýný okþayan elime ise amýnýn sularý gelmeye baþladýðýnda, Çilem inleyerek, “Sik beni eniþte, yaraðýný sok, hadi!” diye yalvarmaya baþladý. Parmaklarýmý götünden çýkarýp, yaraðýmýn baþýný da kremledim ve arkasýna yanaþtým. Çilem bassýný yastýða bastýrmýþ ve götünü havaya dikmiþti. Bir elimle götünün yanaklarýný ayýrýp, öbür elimle yaraðýmýn baþýný göt deline yasladým ve bastýrmaya baþladým. Yaraðýmýn baþý ‘Plöp!’ diye girdiðinde, Çilem çýðlýk atmamak için yastýðý ýsýrýyordu. Yarraðýmýn baþý girmiþti, kalanýný da sokmak için biraz bastýrdýðýmda, Çilem elini arkaya atýp, göbeðimden ittirerek, “Dur eniþte! Çýkart, çok acýyor!” dedi. Canýný yakmak istemediðim için çýkardým.
Çilem döndü ve “Bu böyle olmayacak eniþte, ben yapayým, uzan sen!” dedi. “Tamam!” deyip, sýrtüstü uzandým. Çilem götünün deliðine ve yaraðýmýn baþýna biraz daha krem sürüp, Alaturka tuvalete çiþini yaparmýþ gibi yaraðýmýn üstüne çöktü. Eliyle yaraðýmý tutup, göt deliðinin aðzýna müsavi getirdi ve yavaþ yavaþ üstüne oturmaya baþladý. Acýdan dudaklarýný ýsýrsa da, bu þekilde daha basit alýyordu götüne. Yarraðýmýn milim milim götüne giriþini seyrediyordum. Sonunda ýhýlaya ýhýlaya yarraðýmý köküne kadar götünün içine almýþ ve oturup kalmýþtý öylece. Halen acý duyduðu simaünden belli oluyordu. Ben yaraðýmý alttan oynatacak gibi olduðumda, “Ahhh! Kýmýldama neolursun eniþte!” diyordu.
Çilem bir süre daha kinetiksiz oturduktan nihayetra kendiliðinden götünü hafif hafif oynatmaya baþladý. Götünü birkaç santim kaldýrýyor, nihayetra tekrar yavaþça oturuyordu. Her seferinde biraz daha, biraz daha derken, belli bir süre nihayetra artýk yaraðýmýn baþý görünecek kadar götünü yükseltiyor ve yeniden oturuyordu. Dudaklarýný ýsýrýþýndan, hem acýyý, hem zevki ayný anda yaþadýðý belli oluyordu. Elimi amýna atýp, klitorisini okþamaya baþlayýnca, Çilem oturup kalkma kinetiklerini hýzlandýrdý. Artýk ellerini arkaya atmýþ, ayak bileklerimden tutunarak, hem inliyor, hem de götüyle yaraðýmý deli gibi sikiyordu. Okadar hýzlý oturup kalkýyordu ki, her seferinde götü kasýklarýma vurduðunda, taþaklarým inanýlmaz aðrýyordu.
Fakat bu fazla sürmedi, Çilem, “Geliyorum eniþteeeee!” diye baðýrýp, kasýlmaya, titremeye baþladý. Benim durumum da ondan ayrim – nüans – baskaliklý deðildi, ben de uzun bir ‘Ohhhhhh!’ çekerek götüne fýþkýrmaya baþladým. Çilem kendini öne atarak, göðüslerini göðsüme yapýþtýrdý ve dudaklarýma yumuldu. Yarraðým götündeyken öpüþmeye, deli gibi birbirimizin dudaklarýný kemirmeye baþladýk. Ýkimiz de soluk solukeydik. Bu pozisyonda bir süre kalýp soluklandýk. Çilem yarraðýmýn üstünden kalktýðýnda, götünden çýkan osurukla birlikte döller taþaklarýma püskürdü. Çilem osurduðu için utanmýþtý, mahçup bir þekilde elini götüne tutarak banyoya gitti. Ben de arkasýndan gittim, birlikte duþ aldýk.
Banyodan çýktýðýmýzda Çilem’e, “Biraz daha uyuyalým!” dedim. Birbirimize sarýlýp uyuduk. Sabah birlikte otelin restoranýnda kahvaltý ettikten nihayetra Çilem’i mektepuna býrakýp, ben de iþime gittim. Daha 2 hafta orada olacaðým için çok mutlulukliydim doðrusu.
[Kerem]
4 Ocak 2014 Cumartesi
Baldýzýmýn Ýlik Gibi Kýzýna Dayanamadým Siktim!
Etiketler:
baldýzýmýn kýzýný becerdirdim
,
Birebir Hikayeler
,
en iyi orospular
,
ensest hikayeler
,
ilik gibi kýzlar
,
ilik gibi kýzý becerdim
,
orospu telefon numaralarý
,
orospu telefonlarý
,
þiþli orospu
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder