Kýz arkadaþýmýn babasý beni becerdi

Ben hale, 1.75 boyunda, sarþýn, kendince güzel sayýlacak, etrafýmdakilerin söylediklerine göre manken gibi bir kýzým. Ben, Tekirdaðýn deniz kenarýna yakýn bir sitede çalýþan, 9 yýl önce buraya çalýþmak için gelmiþ bir ailenin ortanca kýzýyým. Ailem köy kökenli tutucu bir aile olduðu için, buralardaki kýzlara göre daha kýsýtlý gezer, giyinirdim. Babam sitenin kalorifer iþi gibi teknik iþleriyle ilgilenir, annem ise konut iþlerine gider. Ablam 23 yaþýnda ve konutli. Bir de bu yil Üniversiteyi kazanýp giden erkek kardeþim var. Burdaki seks hikayelerini okumaya baþlamam, Ýstanbuldan tatile gelen, çok iyi anlaþtýðým kýz arkadaþým Ebrunun tavsiyesi ve ýsrarýyla oldu.

Ben liseyi bitirince okumamýþtým. Evde kalýp anneme ve babama yardým ediyordum. Yazýn Ebru tatile gelir, Tekirdaðda mekteplar açýlýncaya kadar kalýp, daha nihayetra Ýstanbula dönerdi. Ebru, ailesinin durumu çok iyi olduðundan ve konutin biricik kýzý olduðundan çok rahat davranan biriydi. Sadece yazlarý görüþsek te, Ebru benim çok iyi anlaþtýðým tek arkadaþýmdý. Bu yazýn da yine geldi. Ebruyla olunca, ailem benim gezmeye ve denize gitmeme daha rahat izin verirdi. Deniz kenarýnda yaþamamýza raðmen pek denize girdiðim hayirtu, sadece ablam bize geldiðinde ailece gidersek, yada Ebru ile babasý babamdan izin aldýðýnda gidiyordum.

Yine yazýn nihayetuydu. Ebru, ailesinin geri döneceðini, ama kendisinin bir 10 gün daha (okullar açýlýncaya kadar) kalacaðýný söyledi. Haftasonu bir akrabasýnýn yazlýðýna Cumadan gidipPazartesi döneceklerini, benim de gelmemi istedi. Ben de aileminizin vermeyeceðini, sadece babasýnýn babamdan izin alýrsa gelebileceðimi söyledim. Ebru da babasýndan rica etti. Ebrunun babasý (Mustafa abi) 45 yaþýnda, atletik, uzun boylu ve karizmatik biriydi. Babamla da fasilalarý iyi olduðundan, babama ýsrarý nihayetucu bana izin aldý. Cuma sabahý, ben, Ebru, Mustafa abi ve eþi Gülçin teyze ile, kalacaðýmýz akrabalarýnýn yanýna gittik. Gittiðimiz yazlýk Ebrunun teyzenin yazlýðýydý. Ebrunun teyzesi, eniþtesi ve oðlu Kaan bizi sýcak bir þekilde karþýladýlar ve yazlýða yerleþtik.

Öðlen yemeðimizi yedikten nihayetra plaja gitmeye hazýrlanýrken Ýstanbuldan bir tel geldi. Ebrunun anneannesi rahatsýzlanmýþ, hastaneye kaldýrmýþlar. Bu olayr üzerine tüm aile tatili kesip Ýstanbula dönecekken, Ebrunun annesi eþine, “Mustafa sen çocuklarla kal, biz eniþtem ve ablamla gider gerekeni yaparýz.” dedi. Diðerleri de onayladý. Dolayýsýyla ben, Ebru, teyzesinin oðlu Kaan ve Ebrunun babasý Mustafa abi kaldýk. Onlarý yolcu ettikten nihayetra biz de zaten deniz hazýrlýðýmýzý yapmýþtýk, denize gittik...

Ebru, Kaan ve ben denize girerken, Mustafa abi deniz kenarýnda güneþleniyordu. Deniz içinde Ebru ile Kaan bir hayli birbiriyle þakalaþýp el kol harektleri yapýyorlardý. Bense biraz tutuk ve çekingendim, onlarýn biraz uzaðýnda simaüyordum. Bir fasila dikkatimi çeken ilginç birþey oldu, Kaan Ebrunun göðüs ve kalçalarýný elliyor, Ebru ise Kaana babasýnýn görebileceðini, rahat durmasýný söylüyordu. Bir hayli geçmiþti ki ben sýkýlmýþ kenara çýkmýþtým. Mustafa abinin yanýna selam verip uzandým. Mustafa abi mayo ileydi ve önündeki kabartý çok belli oluyordu, biran oraya gözüm takýlmýþtý. Mustafa abi gülerek, “Hayýrdýr Banu durgunsun, neden simamüyorsun?” dedi. Ben sadece, “Þeyy... ben denize girmeyi pek sevmem, sizin hatrýnýz için geldim.” dedim. Mustafa abi, “Saðol, bizi kýrmadýðýn için teþekkür ederim.” dedi...

Neler yaptýðýmý, nasýl zaman geçirdiðimi sormaya baþlamýþtý ki, konu döndü dolaþtý, erkek arkadaþým olup almadýðýna geldi. Bugüne kadar sadece Lisede bir kez olduðunu, bir de bizim sitede çalýþan birinin sürekli benle arkadaþ olmak istediðini, ama babamdan korktuðum için bunu kabul etmediðimi anlattým. O sýrada yanýmýza Ebru ve Kaan geldi, büfeye gidip birþeyler alacaklarýný söyleyip izin istediler. Babasý da izin verdi, bize de dondurma ve su almalarýný istedi. Onlar gittiler, biz halen oturuyor, sohbet ediyorduk. Akþamüzeri olmuþtu sahilde çok kimse de kalmamýþtý. Bir fasila ben, “Mustafa abi ben de gidip Ebruya bakayým.” dedim. “Tabiki!” dedi...

Ben büfeye giderken esbap deðiþim kabinlerinin arkasýnda öpüþen kiþileri ayrim – nüans – baskalik ettim. Biraz daha yaklaþýnca bunlarýn Ebru ile Kaan olduðunu gördüm, adeta kendilerinden geçmiþlerdi, birbirlerini yiyecekmiþ gibi dudaklarý yapýþmýþ, Kaan Ebrunun kalçalarýný okþuyordu. Þokolmuþtum. Gerçi Ebruyu erkeklerle bu þekilde ilk görüþüm deðildi. Ebru çok rahat bir kýzdý ve onun için böyle iþler normaldi. Ama bu baþkaydý, Kaan teyzesinin oðluydu. Bir süre onlarý izledim, onlar beni ayrim – nüans – baskaliketmemiþti. Biraz daha yiyiþip toparlandýlar, yola çýkýp büfeye gideceklerken, ben arkalarýndan seslendim. Bana bir arkadaþlarýný gördüklerini, biraz onunla sohbet ettiklerini, daha büfeye yeni gideceklerini söylediler. Ebru, istersem benim de büfeye gelebileceðimi söyledi. Ama ben babasýnýn yanýna döneceðimi söyleyip, geri döndüm. Onlara maydonoz olmak istemiyordum...

Ben tam babasýnýn yanýna vardýðýmda, babasý yazlýða dönüp þirket ile bir iþi olduðunu, onu internetten halledeceðini, istersem benim Ebrularý bekleyip onlarla dönebileceðimi söyledi. Ben de yazlýða dönmek istediðimi, sýkýldýðýmý söyledim. “Tabi, gel!” dedi. Ebruyu da fasilayýp, bizim yazlýða döneceðimizi, kendilerinin de iþleri bitince yazlýða gelmelerini söyledi...

Yazlýða gittik. Mustafa abi pc baþýna geçti. Ben de banyoya girip bir duþ almayý geçiriyordum aklýmdam. Odama girip havlumu býrakýp, duþtan nihayetra üzerime giyeceðim esbaplerimi hazýrladýktan nihayetra üzerimdeki mayo ile banyonun yolunu tuttum. Mustafa abiyi bilgisayarýn baþýnda zannederek üzerimdeki mayonun seviýlarýný indirip banyoya girdiðimde þok olmuþtum. Mustafa abi çýrýlçýplak banyodaydý ve duþa girmeküzereydi. Plajda mayosuyla gördüðüm kabarýk önü, bu defa herþeyiyle karþýmdaydý. Ben þaþkýnlýkla kocaman yaraðýna bakarken, o da elimle kapatmaya çalýþtýðým göðüslerime bakýyordu. Þaþkýnlýðým geçtikten nihayetra, “Þeyy, ben sizi bilgisayarýn baþýnda sanmýþtým, özür lisanerim...” derken, Mustafa abi yanýma yaklaþtý ve çok güzel olduðumu, gelmemi istedi. Donup kalmýþtým adeta. Ýlk kez böyle birþeyle karþý karþýyaydým. Daha önce çevremde sadece Ebruyu erkeklerle ve bir kez de ablamý eniþtemle seviþirken gören ben, ilkkez canlý yarak görüyordum...

Ellerim halen göðüslerimdeydi. Mustafa abi istersem dokunabileceðimi söyledi. Ben ise halen kendime gelememiþtim ve o þaþkýnlýkla, “Þeyy, ilk ilk kez görüyorum...” dedim. Mustafa abi dudaklarýma yapýþtý ve öpmeye baþladý. Bugün gördüklerimin tesiriyle karþýlýk bile veremedim. Üstelik çok hoþuma gitmiþti, ilk kez bir erkek tarafýndan öpülüyordum. Mustafa abi beni kendine çekti, rahat olmamý, beni çok güzel bulduðunu, beni istediðini söylerken, halen beni öpüyor, elleri ile göðüslerimi kalçalarýmý sýkýyordu. Ben ise birþey yapamýyor, karþýlýk dahi vermiyordum, ama hoþuma gidiyordu. Beni iyice saran Mustafa abi üzerimdeki mayoyu aþaðý çekerek beni çýplak býraktý, elimden tutarak elimi yaraðýna götürdü. Yaraðý büyük ve kalýndý. Nedense o an aklýma seks hikayelerinde okuduðum kalýn yaraklar geldi...

Yaraðý elimdeydi, okþamamý istedi, ben ise sadece avuçladým. O ileri geri yapýp, kalçalarýmý ve amýmý okþuyor, göðüslerimi sýkýp, dudaklarýmý öpüyor, beni iyice zevk sarhoþu yapýyordu. Okadar zevk almaya baþladým ki, amýmýn sulandýðýný hissettim. Ben de karþýlýk vererek, elimdeki yaraðýný sýkýp, dudaklarýna yapýþtým. Acemice öpüþmem onun daha hoþuna gitmiþti. Beni tekrar sarýp, boynumu yalýyor, göðüslerimi ýsýrýyordu. Beni omuzlarýmdan aþaðý ittirerek önünde diz çökmemi saðladý, “Yala!” dedi. Ben ise daha önnce hiç yapmadýðýmý, nasýl olduðunu bilmediðimi söyledim. Yaraðýný aðzýma götürmek istedi, ama ben aðzýmý kaçýrýnca, beni ayaða kaldýrdý, kendisi önümde diz çökerek amýma yumuldu. Amýmý çok hýzlý yalýyor, adeta beni çýldýrtýyordu. Bu fasilada parmaklarý ile de götümün deliðini zorluyordu...

Ben artýk iyice kendimden geçmiþtim. Hayatýmda ilk kez, üstelik babam yaþýnda biri ile seviþiyordum. Mustafa abi çok iyi seviþiyordu, lakin götüme soktuðu parmaðý canýmý acýtýyordu. Biran, “Ayyy!” diyerek irkildim. “Ne oldu, canýn mý yandý aþkým?” diyerek kibarca sordu. “Mustafa abi ben ilk kez böyle birþey yaþýyorum, bana göre bu yaptýðýmýz çok yanlýþ!” diye itiraz etmek istedim. Ama o, “Bana abi deme, aþkým de! Herþeyin bir ilki vardýr, merak etme güzel olacak!” diyerek yine beni önünde diz çökertti. Yaraðýný aðzýma vermekistiyordu, ama ben alamýyordum, kalýndý aðzýma girmiyordu. “Öp onu, yala!” dedi. Tam öperek yalamaya baþlamýþtým ki, saçlarýmý çekti. Can acýsýyla aðzýmý açmam ve o kalýn yaraðýn aðzýma girmesi bir oldu. Aðzým yýrtýlacak gibi, kusacak gibi oluyordum. Ama Mustafa abi çýkarmama izin vermiyor, baþýmdan tutarak adeta aðzýmdan sikiyordu beni. Ben bu fasilada birkez daha ýslanmýþtým. Mustafa abi de fazla dayanamayýp aðzýma boþalmaya baþladý. Çok kötü bir tadý vardý, hemde çok geliyordu. Boðulacak gibi oldum. Zorla çýkarmýþtým ki aðzýmdan, çýkarmamla lavaboya kusmaya baþlamam bir oldu...

Ben lavobaya dönmüþ kusarken, Mustafa abi arkadan kalçalarýmý ve amýmý yalýyor, parmaðýný amýma sokuyordu. Ben halen kendime gelememiþtim, lakin o anda tek düþündüðüm þey kýzlýðýmdý. Ona bakire olduðumu, kýzlýðýma zarar vermemesini istedim. Mustafa abi de bunun üzerine amýmý parmaklamayý býrakýp, parmaðýný götüme sokmaya baþladý. Caným acýyordu, ama Mustafa abi çok iyi biliyordu iþini, bana zevk te veriyordu. Ben önünde domalmýþ durur halde lavaboda aðzýmý yýkarken, o ise parmaðýný götümde ileri geri yaparak sýrtýmý yalýyordu. Ýyice çýldýrmýþtým ve kendimi daha da ona teslim etmiþtim. O da bunu anlayýnca yaraðýný götüme sokmaya çalýþtý. Yaraðýný götümün deliðinde iyice hissettim, lakin kalýndý ve girmiyordu. Yemeklýnda korkuyordum da, istiyordum da...

Bana, “Böyle kal!” diyerek, banyo dolabýndan losyon aldý, bolca yaraðýna ve götüme sürdü. Ben olacaklarý beklerken yine yaraðýný götüme zorladý. Yine girmiyordu. “Kendini rahat býrak, sýkma!” diyerek, lavobayo doðru dahada domalmamý istedi. Dediklerini yaptým, yeniden zorladý. Birden içimde tarif edilemeyecek acý hissetim, beynimde þimþekler çakýyordu. “Çýkarrr!” diye baðýrýyordum, lakin kaçamýyordum çünkü basm lavabonun altýndaki duvara dayanmýþ, Mustafa abi de beni sýkýca kavramýþtý. O kocaman yarak götümde yavaþ yavaþ ilerlerken, ben ise artýk acýya dayanamýyordum ve aðlýyordum. Elim ayaðým kesilmiþti. O ise hala götüme sokmaya devam edip, “Geçti aþkým, girdi, az kaldý!” diyordu. Kasýklarýný kalçalarýmda hissetiðimde acýdan kendimden geçmiþ ve bayýlmýþým...

Ayýlýp kendime geldiðimde yatak odasýndaydýk, simaüstü yatýyordum. Mustafa abi kasýklarýmýn altýna yastýk koyup beni domaltmýþ, arkamda götümü sikiyordu. Bende hal kalmamýþtý, o ise sürekli abanýyor, sýrtýmý ensemi öpüyor, götümü sikmeye devam ediyordu. 15-20 dakikadýr sikmesine raðmen boþalmamýþtý. Garip tarafý, bu iþ bana acýnýn yanýnda zevk te veriyordu. O zevkle ben de kalçalarýmý ona itiyor karþýlýk veriyordum. Mustafa abi müthiþ bir tecrübeyle sikiyordu götümü. O kalýn büyük yaraðýn içimde olduðuna ve götüme nasýl alabildiðime halen inanamýyordum. Her tarafým uyuþmuþ ve götümün deliðini hissetmiyordum. Artýk bende hal kalmamýþtý, “Mustafa abi boþalll!” diye yalvarmaya baþladým. Ýyice hýzlanmýþtý. Ben zevk ve acýdan yataðý diþliyordum. Sonunda acaip bir hýrýltý ile götüme boþaldý...

Yaraðýný götümden çýkarýp, yaraðýný çarþafa sildi. Bana iltifatlar ediyor, “Seni çok seviyorum aþkým, karýcýðým!” diyor, omuzlarýmý, sýrtýmý, belimi, götümün yanaklarýný öpüyordu. Ben halen o acý ve þaþkýnlýkla, þok bir halde yatakta simaüstü yatýyordum, sesim çýkmýyordu. Derken alt kattan sesler duyuldu, kesin Ebru ile Kaan gelmiþlerdi. Mustafa abi mayosunu giyip bilgisayarýn baþýna giderken, ben de dölden sýrýlsýklam olmuþ çarþafý alýp banyoya koþtum...